Bağımsız Şeker Fruktoz Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, früktozun hayatımıza olan ciddi zararlarından bahsederek, önemli açıklamalarda bulundu.
Söz konusu şeker olunca hepimizin tedirginlik yaşadığı aşikar. Günümüzde de kapanan fabrikalara atfedilen şeker kaynaklı sağlık sorunları, temelde alışkanlıklarımızla ilgili, fabrikalar kapansa da alışkanlıklar değişmeden sonuçlar maalesef değişmez
Şeker türlerinden biri olan fruktoz nedir ne yapar hayatımızdaki yeri ve kaynakları neler onlara bakalım şimdi;
Fruktoz meyve, bal ve pekmezde bulunan doğal bir şekerdir fakat günümüzde kullanılan mısır şurubunun da hammaddesidir.
Sağlık problemleri; meyve, bal veya pekmezle dozunda tükettiğimiz fruktozdan değil mısır şurubu olarak paketli-işlenmiş ürünler yoluyla yaptığımız tüketimlerden kaynaklanıyor.
Glikoz, galaktoz, laktoz ve maltoz gibi şeker türlerinden biri olan fruktoz (meyve şekeri); bu türlerden ayrı olarak karaciğerden salgılanan insüline bağımlı olmadan serbest halde tüketimden sonraki 1 saat içinde kan dolaşımına katılıyor. Bu durum nasıl riskler oluşturuyor? Okumaya devam
Sanayi devrimi, artan hazır gıda tüketimi, ucuz yollu tat verme yöntemleri birleşince fruktoz mısır şurubu kostümüyle 1970den beri artan ivmeyle neredeyse gıda sektörünün merkezindeki hammaddelerden biri haline geldi.
Şu an ürün etiketlerine göz ucuyla bile bakarak görebileceğiniz en çok tüketilen ürünlerden olan; çikolata, meyve suları, gazlı içecekler, ketçaplar, hazır soslarda fruktoz bulunmaktadır.
Çağımızın hastalıklarının fruktozla ilişkisine baktığımızda pozitif artışı desteklediğini görüyoruz. Çocuk yaşlarda lolipopla çikolatayla sarı-kırmızı ayıcıklarla susturmaya çalışıp tatlı sevdiğini düşündüğümüz çocuklardan yetişkinlerimize kadar hepimiz risk altındayız. Bu yüzden bilinçlenmek ve etiket okumak zorundayız.
Hastalık Geliyorum Der
Özellikle, uzun süre mısır şurubu kaynaklı fruktoz tüketimi şişmanlık, kardiyovasküler hastalıklar, obezite ve beraberinde gelen hastalıklara davetiye çıkarıyor. Söz konusu obeziteyse leptine tüm bayrakları aşağı indirten fruktoz; hipotalamus merkezli açlık sinyallerini aktive ederek leptini baskılar. Tokluk hissi bozulur, devam eden tüketim obeziteye yol açar. Devam eden tüketimin trigliseritleride (kan yağları) yükselterek bel çevresinde yağlanma ve insülin direnci oluşturduğu son yıllarda kanıtlanmıştır. Ayrıca Trigliserit yüksekliği aynı zamandan karaciğerde yağ miktarını arttırarak yağlanmaya neden olmaktadır.
Yağlanan karaciğer devam eden Fruktoz tüketimi; pankreastan insülin salınımını arttırmaktadır. Bu durum ilk önce diyabet olarak kendini gösterirken ilerleyen dönemlerde pankreas kanseri riskini arttırmaktadır. Fruktoz alımı artışına bağlı olarak oluşacak obezite sonucunda özafagus, pankreas, kolorektal, endometriyal, meme ve böbrek kanserinde de artış görülmektedir. Yapılan çalışmalarda kanserli bireylerin fruktozlu besinlere karşı daha istekli olduğu gözlemlenmiştir. Kanser hücreleri vücuttaki şeker alımındaki artışa bağlı olarak çoğalmaktadır.
Fruktozu normal gıdalar ile aldığımızda lif, vitamin ve mineralinden faydalı olurken, paketli ürünlerden aldığımız fruktoz boş bir enerji kaynağı olup vücutta sinirim ve emilimindeki farklılıktan kaynaklı pek çok hastalık için risk oluşturuyor. Yapmamız gerekenler listesi oluşuyor;
- Önce mutfağınızı, dolabınızı ve çekmecelerinizi bu ürünlerden arındırın.
- Etiket okumayı alışkanlık haline getirin
- Çocuklarınıza evde yapay olmayan malzemelerle yaptığınız ürünleri yedirmeye özen gösterin, çikolatayla gofretle ayıcıklarla pandalarla oyalanmayın.
- Asitli içecekler meyve suları yerine evde taze meyvelerle hazırladığınız katkı maddesiz tatlandırıcısız içecekleri tercih edin.
- Alışveriş yaparken ince eleyip sık dokuyun
- Sağlığınız için alışkanlıklarınızı değiştirin, yeterli ve dengeli beslenin.
Uzm. Dyt. Aslıhan KüçükBeslenme ve Diyet Uzmanı
www.aslihankucuk.comfacebook.com/uzmdytaslihankucukinstagram.com/uzmdytaslihankucuk